Wednesday, June 13, 2012

ergene




üşendim yazmaya... eskiden "herkes kendi evinin önünü süpürse" serzenişleri vardı.. herkes kendi memleketini temiz tutma derdine düşse olarak değiştirsek ya? kaz dağları-ergene-istanbul, üçü de mahvediliyor

ergene konusunda da, herkesin yolu bir gün sıcaklar bastırdığında uzunköprünün o uzuuuun köprüsünden geçse ve görseler o ayçiçek tarlaları çeltik tarlalarının sularının aslı nerden ne halde ve kokuda geçiyor.





ve daha önce milliyette çıkan, gündöndü belgeselinden de bahsedilen bir röportajdan alıntı: (yavuz dizdarın her açıklamasına katılmasam da bu ergene konusunda karşı çıkamayacağım)
"http://gundem.milliyet.com.tr/-saglikli-diye-yediginiz-tavuklar-tavuk-degil-/gundem/gundemdetay/04.04.2012/1523826/default.htmİZLEYENLERİN DONA KALDIĞI BİR BELGESEL ÇEKİLDİ AMA TÜRKİYE'DE GÖSTERİLMEDİ"
- Ben izlemedim o filmi...
İzleyemedik, çünkü henüz Türkiye’de gösterilmedi. Kısa versiyonu Marsilya’da bir çevre filmleri festivaline gitti. İzleyenler o kadar etkilenmiş ki, film bittiğinde alkışlayamamışlar, alkışlayacak halleri kalmamış. Deri fabrikalarından çıkan o atık suyun köpükler halinde Ergene’ye bırakılmasını ve bu yüzden ortaya çıkan çevre felaketini öyle bir göstermiş ki film dona kalmışlar... Çiftçi geliyorTrakya’dan, Ergene’den, hepsi hastalarımız zaten bunların. “Hocam” diyor, “15 tane sığırımız geçenlerde öldü. Daha önce de bir 15 tane ölmüştü zaten...” Onbeşer, onbeşer ölüyor hayvanlar. Ama “Aşı reaksiyonu oluştu da ondan” diyorlarmış.
"BAKANLIK 'ÇOK SİGARA İÇİYORLAR, KANSER OLUYORLAR' DİYOR, GERÇEK ÖYLE DEĞİL"
- Kimler diyormuş?
Tarım Bakanlığı yetkilileri! Böyle aşı reaksiyonu oluşmaz. Bunlar bir şeyin üzerini örtme çabaları. Bir aşıda üretim sorunu varsa, zaten o 15 hayvanı değil, çok daha fazlasını etkiler. Bu aşıyla ilgili olan bir durum değil. O çevrede muhtemelen hayvanlar su içerken ya da otlanırken çevreden aldıkları toksinle kaybedildiler. Bir arkadaşımız gitti bölgeye, “Kimse konuşmak istemiyor, korkuyor” diyor. Trakya Üniversitesi’nden öğretim üyesi bir başka arkadaşımız bölgedeki kanserli insanların dokularında ağır metal analizine bakmış, çok yüksek bulmuş... CNN Türk’te yayınlanmış bir canlı yayının bandını izledim. Devletin söylediği şey, “Çok sigara içiyorlar, çok alkol tüketiyorlar, bu kanserler o yüzden.” Halbuki adam anlatıyor, kızı dereye düşmüş, boğulmuş, peşinden gitmiş, girdiği yere kadar bacakları cılk yara. Bu düzeyde bir kirlilik var Ergene’de. Baktığınızda temiz görünüyor ama adamın girdiği yere kadar bacakları ülsere olmuş. Sonuç? Adamın o yaraları iyileşmiyor. Adam yaşıyorsa da şansa yaşıyor. Bu, o bölgede yaşayan diğer insanlar için de geçerli. Bunun öyle sigarayla, alkolle falan kapatılacak bir yanı yok. Bir de oradan ürün geliyor, o ürünün nereye gittiği belli değil.
"PİRİNÇ, AYÇEKİRDEĞİ VE BUĞDAY'DA 2 İLA 8 KAR YÜKSEK KURŞUN ÇIKTI"- Gelen ürün ne?
Üç ürün geliyor. Pirinç, ayçekirdeği, buğday... Kadmiyum ve kurşun analizlerini yaptırdık. İzin verilenden 2 ila 8 kat yüksek çıktı! Şimdi bu ürün nereye gitti, kim yedi? Bunların hiçbirini bilmiyoruz. Bakanlık her ürünü birebir denetleyemez, orada hakkını verelim. Ama şu önemli; ürüne püskürtülerek kullanılan tarım ilaçları herhalükârda çok kullanılmadıkları zaman kabuğun soyulması, hatta meyvenin sebzenin iyi yıkanılmasıyla uzaklaştırılıyor. Sorun ot ilacında. Çünkü ot ilacından meyve ağacı etkilenmiyor ama onu bünyesine alıyor. Biyolojik sistem bunu içinde biriktiriyor. Bu insanda bir tümör oluşumuna da neden olabilir, hayvanların kaybedilmesine de... Bu ot ilacını, glifosatı pek çok ülke vahşi doğaya da atıyor. Ot kontrolü diye. Nedeni bilmiyorum."


son olarak, yeter be ya! http://www.yeterbeyaa.org/

"MÜCADELELER
* Çorlu Tehlikeli Atık Tesisine Hayır Platformu
* Ergene İnisiyatifi 
* Aşağı Sevindikli Termik Santral Mücadelesi 
* Şarköy Termik Santraline Hayır Platformu"

2 comments:

Anonymous said...

Yeterki ne yeter bu konuda tesisi kuracak firmada dahil olmak uzere devletin ilgili makam mercii leri dahil kimsenin agzini bicak acmiyor. Kafalarina koymuslar kuracaklar tesisi neden bilemem. Ancak Corlu sessiz kaliyorsa firtina oncesidir bu onlar bi o kadar devletse bizlerde bir o kadar milletiz ve devlet millet icin var olmadigi surecede devlet degildir...

dib said...

"devlet millet icin var olmadigi surece de devlet degildir"
anlayabilseler keşke bunu