Saturday, April 30, 2011

wer hat´s erfunden?

die schweizer!


eski ki biraz ama hala da böyle laflayacak bir şey olmdı geyik konusu buralarda... galiba ricola reklamından çıkmıştı, sonra almanlarla-isviçreliler arasındaki durumu gösteren bissürü video çıktı. tv si olmayan bi insan olarak ben o vakit uyandım herkes böyle  weee hats erfundee? schwiittzer! diye gülüp eğleniyor bense milliyetçi mi oldu lan herkes diye aval aval sırıtıyorum...






cem yılmazlı bi reklam vardı böyle di mi? hatırlayamıyorum ama ne idi. cips miydi yine bi gıda ürünüydü de.... neyse..


galiba bu reklamların böyle pörtlemesi minaretverbot zamanı oşu reklamla oldu. ondan önce de vardı da sanki işte ne bileyim belki benim etrafımda yerli yabancı herkesin bilmesi bu vakte denk geldi...








şunuysa hiç görmemiştimi demin yutubda video ararken rasladım







döveriz de severiz temalı bir örneği içinse:
(balındaki animasyonu geçiniz)

Wednesday, April 27, 2011

satılacak ruhun da kalmamış yakaracak tanrın yok artık

cem adrian falan dedim de yalan o,geçici bir idnleme isteği. ve sadece bi kaç şarkısını dinliyorum esasında.. esas demirhan baylan dır kesinlikle dinleyip dinleyip sıkılmadığım her türlü modumda benim moralimi düzelten ya da daha da eğlendiren müziği yapan.
bir açıdan garip nedense bu adamın yaptığı müzik, bence süper, etrafımdakilere dinletiyorum hatta yabancılar bile beğeniyor ama bi allahın kulu da dönüp kendi başına dinlemiyor. oysa ne güzel... http://www.demirhanbaylan.net/audiotr.htm
onca şarkının arasında hiç biri olmadı en azından cennet ve kırmızı nedir i beğenirsiniz. beğeniyorlar en azından...
bir de şarkıları farklı gibi birbirinden ama aynı gibi de. terimleri geçtim türkçeyi de unutuyorum galiba, rezillik, bi tanımı yapamadım...
 birinin albümünde falan çaldı mı çok belli edenlerden kendini. mesela kesmeşekerin -cenk taner mi demeli o albğme?- neyse orada çaldığını bilmiyordum ben dinleyince bu kadıköy soundda ne birbirine benzer oldu diye düşünüp albüme bakınca görmüştüm ki meğer demirhan baylan da çalmışmış..

öyle iştei dinlerken aklıma geldi bi de buraya yazayım dedim




"dostum çok allahtan " dan ne anlarsınız?

Saturday, April 23, 2011

yazın gelmesine 12 gün...

istemenin ve umut etmenin sonu yok ama demin farkettim ki inanmaya devam edebilirim aslında. onlar noel baba beklesin ben hızır ve ilyas peygamberlerin buluşmasını beklemekten gocunmuyorum galiba
hıdırellez, sonrasında dallık'a gidecek misiniz bu sene konuşmaları, arada sırada istanbuldan kalkıp dallığa gitmeler; dutluk ve dutlarla birlikte silkelenen envai çeşit börtü böcek, başı kapama-çorapları çekme ve böceğe dirayet..  muhtemelen başkası üstünde tersi etkiyi bırakacak benim içinse hatırlayınca mutlu eden, güzel günler bunlar.

dutluğa gitmeyi özledim




bu arada, hıdırellez ve dallığın isviçre versiyonu en azından benzeri "böög" dür sechselaeuten dir... bir iki hafta önceydi galiba o. yaktılar tez bitti, demek oluyor ki bu sene yaz uzun ve güzel geçecek.
haaads hayırlısı



*cumartesi cumartesi çanların akşam 9.40 gibi bir saatte çalmaya başlamasının sebebi nedir allaaseniz?

seni çılgın / hadi oradan

sadece 165 cümlenin bitmiş olması ama pazartesiyi bekleyen 252 cümlenin varlığı...ah cafer vah cafer dememek adına hiç uyumaz isem biter mi? ha bir de... pazar&pazartesi yıllardır görüşülmemiş arkadaşın ziyaret edecek olması ve salı sabahına bir (daha başlanmamış) sunum hazırlama zorunluluğu da olaya daha bir heyecan katıyor

yeme de yanında yat/gibi..

Friday, April 22, 2011

bitti bitmez dediğimiz masallar








paskalya şimdi.. 
yani.. bugün karfreitag/good friday,sonra paskalya doğrusu. herkes bir yerlere gidiyor noel dışındaki her tatilde olduğu gibi.
beni ilgilndiren tek kısım arkadaşın ziyareti ve sonrasında indirime giren çikolatalar ve ev zımbırtıları. 



*bu arada lindt in fabrika satış mağazasında kısmen daha ucuza çikolata alabileceğinizden hiç bahsettim mi bilmiyorum.. mesela pralinler böyle şık kutuda değil de hatalı üretim gibi olanları poşet içinde 5 frank.. doya doya yiyebilelim diye :) hatta kirschli batonlar da.. 





Öffnungszeiten
Montag - Freitag:  10.00 - 18.00 Uhr
Samstag: 10.00 - 17.00 Uhr

Lindt & Sprüngli (Schweiz) AG
Seestrasse 204            
8802 Kilchberg
http://www.lindt.com/ch/swf/ger/service/chocolate-shops/lindt-chocolate-shop-kilchberg/



kısaca zürihten 165 no lu otobüse biniyorsun, çift zone için biletini alıyorsun, stadtgrenzeden sonra birince ya da ikinci durak... 


-hafızanın sadece görsellerden oluşması kötü aslında-












gitmek yenilmek değil kazanmak da!
gitmek gitmektir işte...
hepsi bu.

moralim bozuk olduğu ya da enerjimin olmadığı durumlarda cem adrian ı da dinler olduğumu yeni farkettim. ne zaman sever oldum ki ben bu adamı?.. ayrıca şu çiçeğin oyunbazlığına bakar mısınız? yapma gibi kerata...














Wednesday, April 20, 2011

neler oluyor hayatta

bir de şu rüya gerçek olsaa olsa..


diyor sanırım isviçreli üniversiteliler ve amerikan rüyasına erişmek istiyorlar... eth bu konuda da öğrencilerini destekliyor, danışma hattından sonra şimdi de : http://www.speeddating.ethz.ch/

bilemiyorum buna bir kız başvurur mu, ya da ne tip biri başvurur... erkek katıımcıları az çok tahmin edebiliyor insan...

like a hobo...

and i said mama i am not afraid
they will take what they will take
and what would life be like without a few mistakes

like a hobo from a broken home
nothing gonna stop me








aman da eller havaya...

Monday, April 18, 2011

und... wiä gaht's eu?

mesela isviçre almancasi icin pratik yapma sitesi:

http://moskau.paukerin.com/pauker/DE_DE/SC/le/abalt
http://www.dialektwoerter.ch/ch/a.html
http://www.blogwiese.ch/archives/category/schweizerdeutsch/


guut ksi? heuere gäil/ mega schön, oder? wämmer gaa?

jöööööö


ayrıca züri west, patent ochsner (bluetbadbullschittläärloufmagerquark diye şarkı ismi mi olur allahsızlar), gölä (dinlenebilir  aslında bu adam, ingilizce ya da en azından hoch deutsch yapsa olmadı gırtlaktan ses çıkarmayı bıraksa sevebilir idim seni göla) flan da ünlü grup/şarkıcılardan...

ama bir nümero gözümde mani matter dır. saçma mı desem eğlence li mi anlamlı mı anlamsız mı...öyle bişey işte

bunlar bi yana, lunik fena değil,ingilizce müzik...bi kaç şarkısını dinledim slında,tam bilmiyorum kaç zamandır çalarlar kaç albüm yapmışlardır da bana ilk albümü çıkan bar gruplarını andırıyor. böyle potansiyelli ama amatör. muhtemelen dinleyip de bunu düşünen bi ben varımdır da işte diyim dedim yine de.

tramp temper mıydı temper tramp miydi öyle iki kafadar dj var, onlar da fena değil,bizim partiye gelmişler idi...


ooouuu dj bobo yu unutmamalıydım ama



avusturyada mahlzeit dendiğini öğrendiğimden beri sempati duymaya başlasım sevgili guten apetitimiz olan "en guete" ye






diğer bir yandan:
dostlar kısa bir sürelik,çünkü;
vefasızlık diz boyu
anlatmam derdimi canım istemez,kime ne
kime ne karman çorman hayatımdan
kime yalan dolan masallarımdan