Thursday, April 19, 2012

resmi olarak kışı kovaladıktan sonra...



resim bu seneye mi ait bilemiyorum,ben gidemedim zira o ara sevgili cablecom a internetsizliğimize dair dert anlatmaya çalışıyordum. 3 günü telefon başında, internetimizin neden kesik olduğuna dair zibilyon tane sebep duyduktan sonra vardığımız son nokta "sizin bize kayıtlı hiç internetiniz olmamış ki" oldu, ve aynı zamanda da benim kopuş noktam.  oysa ki paskalya ve şaman inanışlarından bahsetmek istiyordum, geçtigittibitti bile...

neyse bu böögg /Sechseläuten denen şey (şuranın haricinde de bahsettiğimden emindim ama bulamadım) loncaların (zunft) bir nevi baharı kutlamak adına yaptıkları geçiş töreni gibi birşey. mesela demirciler loncası, işte ithalatçılar (??) loncası gibi (arap kılık kıyafetiyle gezen bunlar favorim, ilk geldiğim sene derste camın önünden develer geçirerek beni bambaşka deryalara götürmüşlerdi)

ama genelde ortaçağ lordları hakimleri gibi lüleli lüleli peruklarlarla fırfırlı paçalarla geziyorlar. ve kast sistemimsi birşey burada da karşımıza çıkıyor. biri geçenlerde "zenginlerin fastnachtı" demişti bu sechselaeuten için, daha fazla katılamazdım. sadece belirli zanaatçı loncalarının ve bunların zenginlerinin katılabildiği kadınlarınsa sadece son zamanlarda çiçekçi kız göreviyle iştirak etmeye hak kazandığı bir olay işte. pazar güü çocuklar mini-ortaçağ-babası kılığıyla geçit töreni yapıyorlar, pazartesi de büyükler. ve galiba cumartesi de gençler için kaufleuten da parti. böylece zengin zümremiz de kılık değiştirmenin tadına doymuş oluyor...

yanlız şeye çok güldüm, fotoğrafı arkadaşta kaldı keşke alaydım... pazar sabahtan bir arkadaşla volkshaus da buluştuk kahve içelim diye, işte kinderumzug -çocuklar geçidi- öncesiydi herhalde ki bir kaç çocuk analarıyla geldiler. ama ambalajlanmış porselen bebek gibiydiler. nasıl anlatırım bilemiyorum, şu aşağıdaki tarzda ama "ortaçağ hakimi lülesi"peruğu kafalarında kızlı erkekli bir kaç çocuk, üstlerinde hava yağmurlu olduğu için şeffaf yağmurluğumsu-büyük boy poşetimsi şeylerle içeri girdiler hiiiç bir şey çıkarmadan öyle oturdular yarım saat bir saat, bildiğin raftaki ambalajlı porselen bebekler, ama canlı



çok güldüm ama şirinlerdi de yaa..



sahi bu arada, böög denen yukarıda bir yerlerden resmini aşırdığım dev kardan adam ne kadar çabuk yanarsa, o kadar güzell, o kadar sıcak bir yaz geçecekmiş... 12 dkikada yandı, bence uzun onlara göre ise kısa bir süre.. kısmet bakalım. geçen sene patlamak bilmemişti garip de bir yaz geçirmiştik, inanasım var 3 yıllık kardan adam yakma tecrübelerime göre


No comments: