Wednesday, June 15, 2011

yine düşsek yollara...


uzun zamandan sonra kendime bir hedef koyabildiğim için mutluyum. eğer uygulayabilirsem de huzura kavuşurum.. şu son zamanda hayattan bıkmış, beklentisiz isteksiz öyle ot gibi bir insan evladına dönüşmüştüm ki tezin ve sonunda öğrenci sıfatınan üzerimden kalkacağı günlere inancım geri geldi. evet bitebilir, çok mümkün.ben de onun motivasyonuyla "bitince bişey yapmalıyım" a takıldım. 


bu ara ne ilgimi çekse altından güney koreliler çıkıyor. daha bugün bile kaç tane korelinin makalesini okudum. ne güzel site/blogmuş diyorum korelinin miş. ne güzel tasarım - koreli, arkadaşa soruyorum aa bu resmi kim çekti "koreli arkadaş", film öneriyorlar koreli - beğeniyorum da gerçi- kore müziğine tearliner dışında saramadım umarım sarmam da ama kalan koreye dair şeyler pek hoş. böyle bişeyler.. işin garibi benim tanıdığım bir koreli de yok

içimdeki bu huzursuzluk falan sebebiyle galiba "bom yeoreum gaeul gyeoul geurigo bom" u izledikten sonra içimdeki asya sevdası tekrar kabardı 


öyle resimlere baka baka gezi yazılarını pkuya okuya vakit geçirirken gördüm ki güney kore turizm bilmemnesi kore kitapçıklarını ücretsiz eve postalıyor. hemen açgözlülükle ben de istiyorum ben de ben de dedim ve sipariş ettim. sözde bir ayda gelirmişmiş

neyse öyle böyle, derken bugün evden aceleyle stres olduğum bir görüşmeye gidecekken posta kutusunda kocaman bir zarf buldum.. sevindim, ilk önce sadece fatura dışında bir şey geldiği için sonra da içinden çıkanlar için. ben salak gibi seviyorum böyle tanıtım kitapçıklarını. sırf reklam değil de bilgi içerenlerini. mesela kimi ülkeler şehirler falan sırf özel turları pazarlar gibi yapıyorlar ama bu kore öyle yapmamış. bu işi de güzel başarmış kahretmeye ki..

ilk olarak kore mutfağı kitapçığı var ki şahane tarifleri olsun resimleri olsun, sokakta satılan yiyeceklerin bazısının ne olduğu olsun... sadece bu gelse yine sevinirmişim meğersem ben.
duty free de alışveriş yaparsan indirim kuponu, bi kaç sayfa dans, formula falan etkinlik flyer ı da diğer çıkanlar. 

sonra genişçe bir kitapçık. bu bizim turiizm kitapçıklarına benziyor. poster yapılasıca resimler azıcık da açıklama. 

büyükçe bir harita..

esas postanın içeriğini oluşturansa kore rehberi, 240 sayfalık bişey. baya baya anlatmış ulaşım şehirler, kültür.. lonely planeti örnek seçmişler sanırım kendilerine. mini'si. ya da hafif i en azından.

böyle sevinip paketin içinden çıkanlara bekle beni kore havasına giriverdim hemen. ve kitapçığı incelerken "bekle beni çünkü..."lere geçtim.






temple stay diye bişey varmış. bir gün- iki gün- ya da uzun dönem -bir ay galiba bu- tapınakta kalıp budistlerin yaşamına ortak oluyorsun. sırf o değil çeşitli programlar sunuyorlar aslında. fiyatları da uygun buna karşılık. gidersem buna katılacağım kesinlikle. kafamdaki koreye gideceğim dönemde muhtemelen manevi ve vücut olarak rahatlayamaya ihtiyacım olacağını düşünüyoum, iki gün ne kadar etkili olabilir bilemiyorum ,olduğu kadar. doğa falan , en olmadı sabahın köründe 100 kere eğilip kalkmak iyi gelir bünyeye.
şuradan ayrıntılı bilgi alınabilir
http://eng.templestay.com/index.asp
yandaki "can i recommend temple stay supplements for you" sorusu çok sempatik geldi bana. pek yardımcı olmuyor sanki ama işte kabaca eliyor en azından..

hayran kaldığım diğer bir servis ise online olarak olayı halletmemizi sağlayan gönüllü tur liderleri. http://english.visitkorea.or.kr/enu/GK/GK_EN_2_7_3_1.jsp
işleyişi nasıldır bilemem de teorik olarak yerel insanlarla iletişime geçmek için süper bir yöntem. özellikle grup olarak gidildiyse ya da orada grup haline gelme şansı varsa..



bu arada kim ki duk falan bilindik de izlemediyseniz " i'm a cyborg, but that's ok" i kesin kesin izleyin.



ulen kore
.


ve ulen ben. zeki müren çalıyor!?

No comments: