Monday, May 9, 2011

hikikomori

hayır bir tekerleme değil. çizgi film kahramanı ya da şirinlik göstergesi de değil. şu ara olmaktan çekindiğim şey. birisi tutup beni dışarı çekmedikçe odamda kitaplarımla bilgisayarımla huzurluyum.bu sene domatesim yok ama çiçek edindim, öyle bi inzivaya çekilmiş hayat süresim, sorumluluk arttıkça kaçasım var.

*wikipedia ya göre hikikomori:

Hikikomori (Japonca: ひきこもり veya 引き篭り): Japon kökenli bir sözcük olan Hikikomori 21. yüzyılda artık bir çeşit hastalık kabul edilmektedir. Japonca'da sözcük anlamı 'Elini ayağını çekmek' olan bu sözcük yaşamdan elini ayağını çekip zamanlarının çoğunu(temel ihtiyaçlar dışındaki tüm zamanını) bilgisayar başında geçirenleri ifade etmektedir. Hüseyin Çağlayan'ın kapsül içinde yaşayan kadın konulu art-medya çalışması, bu hastalıktan ya da durumdan muzdarip olanların yaşantısını ve içinde bulundukları durumu çok iyi ifade etmektedir.
Japon psikiyatr Tamaki Saitō ‘nun dünya tıp literatürüne kazandırdığı “hikikomori hastalığı”nın tek müsebbibi bilgisayar değil. 90′lı yıllardan beri Japonya’da kendini ailesiyle yaşadığı evin bir bölümüne kapatıp sosyal yaşamı tamamen reddeden ergen ve gençleri tanımlamak için kullanılıyor.


**kabul, o kadar vahim durumda değilim :)

No comments: