Saturday, May 22, 2010

bir alman bir fransız ve bir türk bir gün...

isviçre halkından çok şikayet ediyorumi farkındayım. aşırı kapalılar yabancılara karşı. (yeni gelenler pek algılayamıyor, halkı kibar hödük değil genelde terslemyor insanı, ama bunu yeni insanlara arkadaşlığa tanışmaya açıklık olarak algılamıyorum ne ben ne de çevremdeki insanlar. bize göre daha çok eğitim sisteminde öğretilmiş bir kural "yabancılara nazik olunur,hödüklenmez" )
neyse

bu kapalılığın bir avantajı, ve isviçreye dair en hoşuma giden ve ileride en çok özleyeceğim şey, elini sallasan yanabcıya çarpması ve yerel halkın kapalılığından dolayı yabancıların birbirine çko çabuk yakınlaşabilmesi.

dedim ya biz evde 7 kişiyiz, onca insan geldi gitti evdeki isviçreli sayısı iki yıldır bir. kalanı yabancılar. alman, rus, iranlı, sırp, hırvat, belçikalı, hintli, türk.. evin gördüğü halklardan bazıları. dün de evdekilerle dışarı çıkalım dedik bir şeyler içeriz diye, birinin arkadaşına rasladık çocuk hollandalı, yanındaki arkadaşı hintli.. ama herkeste e sen isviçreli misin, yok sen, yok ben de değil muhabbeti. gizliden bir 'isviçreli arkadaşım' olsun umudu herkeste sürüyor sanki :)

No comments: