Monday, December 22, 2008

züri

gördüğüm kadarıyla buraya öğrenci olarak gelenlerin genelde bir tanıdığı akrabası falan var da geliyorlar..ve tabi ki meşhur okullarının hatrına..
bir de benim gibi şansa gelenler var.. gibi kısmını fazla açamıyorum zira kendimden başka hiç bir şey bilmeden şu ülkeye okumaya gelen birini görmedim tanışmadım. ama vardır illa ki ,değil mi?
varsınız di mi?
neyse.. yoksa bile ilerde bir gün olur niyetiyle hasbel kader isviçreye düşenler ve hemen sevecen isviçreliler bulamayıp ortamlar neredir toprağım diyenler için bi saçmalayayım dedim

el lokal: süper mekan. rahat mekan. içerisi başka dışarısı başka. yazın dışarda masalarda su kenarında bira içmesi bambaşka..
dadahaus: dadaizm..dadayım dadasın dada...
helsinki: salaş mekan. her gğn galiba bi grup çıkıp çalıyor.
rote fabrik: burası nasıl anlatılır tam bilemiyorum. 2 salonu var,konser gösteri dans vs.. için, bar/restoran kısmı var yine göle nazır masaları var. takip edilesi bir yer. şık değil öyle bir şey beklemeyin.alterntif mekanlardan..
barfüssli: avrupanın ilk gay-lezbiyen barı. yolu bu sebepten züriche düşenler zaten biliyordur..
moods.. favori mekan 2 ya da 3 rote fabrik de var :) istanbulda babylon u seviyorsanız burayı da seveceksiniz,tek farkı istanbulda olmaması :)
lady hamilton ve nelson: bahnhofstrassenin başında sayılır bunlar. yanyanalar. en karizmasız mekanlar,amma giriş ücreti yok, ve bence o kadar da kötü değiller. taksimdeki mekanlar gibi desem? kız kesmeye gelmiş bi ton tip oluyor ama uzaktan kesiyorlar kimsenin kimseye bir zararı yok. hmm belki taksimdeki girişi ücretsiz mekanlardan daha iyiler :) tek gelinmez kabul,ama kalabalıksanız ben hep eğlendim burda,müzikte fena değil hem

bling : başka bir giriş ücreti olmayan ama karizması olan bir mekan :) neden bilmiyorum buraya üsttekilere gelen şapşal tipler gelmiyor. daha şık bir tasarımı var üstelik.

abart : rock rock rock.. :)
longstreet bar: langstrasse üstünde..
zukunft: longstreete gelmeden sola dönün bulacaksınız, ben ilk başta bulamamıştım. house trance tekno gibi isimlendirmeyi bilmediğim bana gayet uzak olan müzik türleri genelde burada.. insanlar pek sever,vardır bir bildikleri..
kaufleuten, extra, falan filan bunlar da diğer kulüpler. kulüp kısmına değil de bar kısmına takılınabilir.. sıra beklemekten sıkılmıyorsanız kulüp kısmına da buyrun
bu kulüplerin haftanın belli günleri girişi ücretsiz..

bize bunların çoğunu zürichin merkezinde bizim "en aşşaalık" diye sonradan adlandırdığımız, gerçekten en garip barında sanırım halimize acıyan pakistanlı biri anlatmıştı..neyse.. ben ettim siz etmeyin, 1 ocak gecesi açık yer aramaya çıkmayın..

devam..
xenix: bahçeli sinema. san'at filmleri :)
riffraff : entel sineması . az biraz erken gidip barında takılmak adetten, ya da sonrasında..

kunsthaus: müze kısmı çarşambaları ücretsiz,geçici sergiler her daim paralı.. aslında tüm isviçrede öyle. çarşamba halk günü gibi birşey..
pazartesi sineması: sinemaya gidicem film izlicem derseniz normalde bilet fiyatları 20 frank falan ama pazartesileri zürichte sinema biletleri 12 frank, tasarruf tasarruftur..
blinde kuh: türkiyede de açıldı bu, blind cow gibi bir adla.. içeri giriyorsunuz zifiri karanlık nedir görüyorsunuz... fikir olarak garipsediğim bir yer ama gitmeden edemedim :) tabi evet önce fikir nedir onu diyeyim.. içeride size hizmet verenler körler. "körlük nasıldır" fikir bu,uygulama alanı restoran. bi ton para verip öğreniyorsunuz. gerçekten "karanlık" ,içeri girince bu da şaşırtıyor. hiiiçççç bir şey göremiyorsunuz. ve yemeniz gereken bir yemek içmeniz gerek su ya da başka bir içecek var..

zoo: internetten bakın saatlerine gidin hayvanları besleyin, olmadı penguenlerin yanınızdan gurula geçmesini izleyin.. bu iki özelliğinn dışında hayvanat bahçesi işte.. hayvanat bahçelerini seviyorsanız bunu da seversiniz, ben pek sevmem o yüzden bu iki özellik dışında diyebileceğim bir şey yok.

yedim içtim gezdim gece evime nasıl döneceğim?
yürüyerek.
ya da bisikletle.
istanbulda gecenin her vakti evine dönebilme imkanına alışmış biri olarak oldukça garipsiyorum bunu. ama yok işte cuma cumartesi dışında. cuma cumartesi ( yazılı olmayan kurallar gereği dışarı cuma cumartesi çıkılır, çıkmıyorsan garipsenirsin, pazartesi konsere gitmek istersen yine garipsenirsin, salı hadi içelim dedin mi isviçrelileri bulamazsın falan filan...ama cuma..cuma ayrıdır. çıkmaz isen asosyal misin nesin diye şüphe duyar insanlar. ajandanıza not ediniz, ajandanız yoksa edininiz ) neyse cuma cumartesi diyordum. gece otobüsleri var genelde saat başı.. belli güzergahlara tabiki de.. ama hiç yoktan iyidir. ve 5 franklık bileti illaki almak zorundasınız. ya da hangi bankaydı unuttum şimdi, oradan hesap açtırırsanız gece otobüsüne para vermenize gerek kalmıyor. kantonal bank mıydı acep?..

böyle birşey zürichte hayat..
eklerim daha aklıma geldikçe...link vermeye de üşendim zaten, i love gogo i love very gogo

No comments: