Monday, December 17, 2012

eat to defeat (cancer)

bahsetmezsem eğer unuturmuşum gibi, unutulurmuş gibi.. konusu gezi olmasa da "gıda"dan ömrüm billah bahsedeceğim için gayet de bloga dahil bir durum gibi

aslında benim pek diyeceğim birşey yok, adamımız Dr William Li demiş Ted'de yaptığı konuşmada. Anjiogenez (yeni damar oluşumu) kontrol altına alınarak-engellenerek kanserin gelişimi engelleniyor hatta erken davranılırsa oluşumu bile engellebilmesi söz konusu. bu "erken davranma" safhasını incelediğindeyse doktor Li, buluyor ki genetik faktörler göz önüne alınmazsa, insanların yediklerinin önemli bir etkisi var kanser oluşumunda. buradan yola çıkarak da "eat to defeat (cancer)" ((kanseri) yenmek için ye) mottosu gelişiyor: http://www.eattodefeatcancer.org








bu sitede en özet kısım evidence sekmesi. yapılan araştırmaları gayet güzel sıralamışlar (neleri yersek kansere yol açan hücre oluşumu riski azalır)

ki aynı sayfadan benim şaşırdığım, zamanında onca tavuğu boşuna heba ettiğimizi gösteren bir bilgi:
Kimchi, the Korean fermented cabbage dish, suppresses H5N1 avian influenza (bird flu) according to scientists at Seoul National University who successfully treated infected chickens with kimchi. Korea's claim of being SARS-free is also often attributed to its population's ingestion of kimchi.

kısaca, kimchi (kore usulü baharatlı lahana turşusu) ile kuş gribine yakalanan tavukları tedavi etmişler -boşuna katliam yaptık-

sadece listelenen bu gıdaların faydalı olduğunu göstermiyor yalnız site, muhtemelen o araştırma grubu belli gıda grupları üzerine yoğunlaşıp, listeledikleri bu gıdaların kanseri önlemede yüksek potansiyelinin bulunduğu anlamına geliyordur. tamamen incelemedim ve kanser de benim uzmanlık alanım değil ama eğitim boyunca bi ton kanser ve x gidası şeklinde makaleye rasgeldiğimdne  böyle bi ekleme yapma hakkı gördüm kendimde. zira bazı insanların sadece önlerine sunulan listeye inanıp geri kalan şeyleri hayatından çıkarma potansiyeli var. yapmayın etmeyin
(ve fakat genel kural: faydasını görmek istiyorsan çok pişirme!)


aklıma gelmişken videoda verilen çay örneği oldukça ilginçti. -benim için- mesela, gıdaların raf ömrünü uzatma konusunda çok bilinen bir uygulama belli faktörlerin beraber uygulanıp etkinin tek başlarına olandan daha da arttırılmasıdır. çay üzerine yaptıkları araştırmada da , ayrı ayrı çay türlerinden kanseri önleme olasılığı en yüksek olanın earl grey olduğunu bulmuşlar. ama tek başına içildiğinde önleyici etkisi az gözüken iki çay (unuttum şimdi adlarını) karıştırıldığında koruyucu etkinin earl greyden daha fazla olduğu bulunmuş. araştırma süreleri biraz uzun malesef ki bu konuların, ama sanki bu tür kombinasyonlarla daha sağlıklı nesillere ulaşılabilinir.
(ya da ürkütücü olan, bunun tersinin de muhtemelen etkili olması; kola zararlı cips zararlı, cips-kola kilit piiiüüüvv gibi...)






anjiogenez inhitbitörleriyle kanser tedavisinin bu kadar yaygınlaştığını ve kesin sonuçlar verebildiğini bilmiyordum ben. google aramada çıkan ilk site olan şurada güzelce toparlamışlar sanki konuyu 
http://kanhastaliklari.net/icerik.php?id=309&alt_id=312

soru cevağp şeklinde giden biraz uzun bir yazı, mesela ilk dört başlık (soru/cevap) şu şekilde:

Angiogenez İnhibibitör Tedavisi


Tümörlere kan desteğini azaltmak için yapılan tedavilerin genel özeti

1.Anjiogenez nedir?
Anjiogenez yeni kan damarlarının oluşumu demektir. Anjiogenez vücutta üretilen belli kimyasallar tarafından kontrol edilen bir süreçtir. Bu kimyasalların bazıları hücreleri zarar görmüş kan damarlarını onarmak veya yenilerini oluşturmak için uyarır. Anjiogenez inhibitörleri denen diğerleri ise bu sürecin durdurulmasını işaret eder.
2.Kanserde anjiogenez niçin önemlidir?

Anjiogenez kanserin büyümesinde ve yayılmasında önemli bir rol oynar. Yeni kan damarları kanser hücrelerini oksijen ve besin maddeleriyle “besler” ve böylece bu hücrelerin büyümesine, yakınlardaki dokulara saldırmasına, vücudun diğer bölümlerine yayılarak yeni kanser kolonileri kurmasına olanak sağlar.
3.Anjiogenez tümörlerde nasıl durdurulabilir?

Tümörler yeni kan damarları olmaksızın büyüyüp yayılamayacakları için, bilim adamları anjiogenezi duruduracak yöntemler bulmaya çalışmaktadır. Bilim adamları aynı zamanda antinjiogenetik ajanlar adı verilen doğal ve yapay anjiogenez inhibitörleri üzerine çalışmakta ve bu kimyasalların yeni kan damarlarının oluşumunu önleyerek kanserin büyümesini yavaşlatıp engelleyebileceklerini ummaktadırlar.

4.Günümüzde herhangi bir anjiogenez inhibitörü insanlardaki kanserin tedavisinde kullanılmakta mıdır?

Evet. ABD Gıda ve İlaç Dairesi (FDA), bevacizumab (Avastin®) adlı ilacı vücudun diğer bölgelerine sıçramış olan kolorektal kanserlerin (bağırsak ve rektum kanserleri), bazı non-small cell akciğer kanserlerinin (küçük hücreli olmayan akciğer kanserleri) ve vücudun başka bölgelerine yayılmış olan bazı meme kanserlerinin tedavisinde diğer ilaçlarla birlikte kullanımını onaylamıştır. Bevacizumab tümörün büyümesini geciktirdiği ve daha da önemlisi, hastaların yaşamını uzattığı kanıtlanmış olan ilk anjiogenez inhibitörüdür.

FDA ayrıca anti anjiogenik etkinliği olan diğer ilaçları da multipl myelom, mantlehücreli lenfoma, gastroentestinal stromal tümörler (GIST) ve böbrek kanserinde tedavi için kullanımını onaylamıştır.

Araştırmacılar ayrıca bu ilaçların diğer kanserlerin tedavisi için de incelemektedirler (bkz. Soru 8).

No comments: