Tuesday, January 3, 2012

”insan yarımyamalakların hikayesini ömür boyunca anlatabilir mi? "

peki insan yarımyamaklığının hikayesini ömrü boyunca anlatabilir mi?



http://www.ejdera.com/song/2411869/kudret-kurtcebe-pasifist




geçmişe baktım bugün.


kendime baktım.

buraya baktım.

yarımyamalaklığımı gördüm yeniden.

başta herkes için yazıyordum, derken zor geldi ve sadece birileri için yazmaya başladım,bir ara kendim oldu yazma sebebim, şimdi ise kendime bakıp bulduğum yere benzer görüyorum buranın geldiği noktayı: amaçsız, yönünü şaşırmış, herşeye hevesli ve herşeyden hevesini almış, karışık. sebebi de burada aslında, ama açık değil. bu açıdan burası hâla kendim için olan bir yer; bana, direk olarak hatırlamayı istemediğim zamanları, istediğimde anımsatacak olan bir nokta. diğerleri için ne ifade ediyor bilemiyorum, hırvatistana giden gerçekten bu kadar çok türk mü var veya güney koreden niye düzenli olarak ziyaretçi geliyor gibi konuları bilmediğim gibi.. önemli mi? değil. o veya bu, özeti beş yıl; içimin en çok acıdığı ama aynı zamanda unutulmaz anlarımın da olduğu beş yıl. yazının özeti ise yılsonu melankolisi, bir karaduygululuk bilemedin bir çokoturgaçlıgötürgeç ama kesinlikle değişmeliyim ya da değişeceğim değil. şimdilik canım çekmiyor.



melankoli diyince de...




senle topla beni blog, ve çarp uzaklarla....ne kaldı?
...


"tanımlar istiyorlar sizden"...




o değil de; biliyor musun anne, en sevindiğim hediyelerden biriydi muhtemelen senin unutup gittiğin o kitap seti.




****

gitmeden önce bir ara yazıp öylece bırakmışım. tam bir yıl sonu melankolisi olmuş. madem yazdım, e hadi bakalım...

ve tabi ki adettir; neues gutes!* bize göre bir deyişle ise mutlu ve -sizi bilmem ama kendim için mutluluktan önce dilediğim- huzurlu yıllar...




*en saçma kutlama şeklisin "neues gutes!"
(iki gündür diyemedim kimselere içimde kaldı sana olan bu isyanım)

No comments: