gitmek üzerine bu kadar çok yazı, şarkı, şiir var iken neden dönmek kavramı böylesi geçiştirilmiş?
ben mi bilmiyorum acaba, uzun süredir gitmelerle haşır neşir olduğum için mi yani?
liseden beri gittim ben, gezmek için, iş için, okumak için, şunun için bunun için... şimdi ise o gitme devrini bir süreliğine kapatmaya çalışıyorum. giden değil de dönen, uzaktaki değil dibindeki olmaya çalışıyorum ama sanırım üzerimdeki giden yaftasını kaldırmak zaman alacak?
diyeceğim o ki,dönmek zor sanki. gittiğim zamankileri bulamayacağımı biliyordum elbet, ama şu an anlatamadığım bir garip hissi, burukluğu var bu işin. "neresi sıla, neresi gurbet" gibi ama daha fazlası..
mesela, gitmeye alışan biri için dönmenin zorluk kattığı konulardan biri de dönülen yerdeki hayatı yaşayabilmek için bazı şeylere sabretmenin gerektiğine dair genel kanı. hayat zaten kısacıkken, annanem bile nası geçti hiç anlamadım diyorken niye sabredelim? sabret et okulum bitince/ sabret iş bulunca/ işe alışınca/ iş yoğunluğu geçince/ çocuklar büyüyünce/ param olunca/...
insanlara, kısa vadeli olaylara karşı sabırlı,tahammüllüyümdür ama bu konuda sabretmeyi hayatı ertelemeyi kabullenemiyorum. acaba bu yüzden mi giden oldum hep?
işi kabul ederken müdürün ikna cümlelerinde biri de yapılan araştırmalara göre para iş hayatında ne işte çalışmak ne de işi bırakmak konusunda bir öncelikmiş. oysa ben işe başlarken biriktirdiğim parayla gideceğim yeri düşünüyordum. (yine gitmek.. kısa sürelisi) kabulleniyorum, ama pek anlamıyorum hayattan zevk almaya çalışmak dışında başka neden çalışır insan
öyle işte. dönmek, mutluluk verici ilk başta, çok hem de. ama zamanla aklının gitmelerde kalması, topladığın magnetlerle buzdolabını açmadan mutlu olmak demek dönmek, anıları eşyalarda yaşatmak, özlemleri kovuşturmak, yanlışları görmek ama bunları söylemeye çekinmek demek benim için şu ara
gitmek mi kolay, dönmek mi.. giderken dönebilecek bir yerin olduğunu biliyorsun, dönünce ise...
bir durdum burda şunu yazarken. dönünce ise kavuşuyorsun senin gidişine alışmış olanlara. ve dönünce de gidebilecek bir yerin var, ama mesela vizen olduğu sürece.gibi.. daha bi buruk
öğrenmek gerek geriye bakmamayı, değişimleri kabullenmeyi, insanları kabullenmeyi öğrendiğim gibi bunu da öğrenmeli.
rakılı bir akşama,soğuk bir şaraba davet gibi dönmek, evet..
gitmek de dönmek de durup durup yeni türküye geçmek demek belki de,en kısaca özetle böylesi birşeylerli
Subscribe to:
Post Comments (Atom)
No comments:
Post a Comment