Monday, May 28, 2007

beograd



demek isterdim ki altını üstüne getirdik belgrad'ın, lakin öyle değil caanım vaktimizi harcattılar manastırda.. banne senin manastırından dağından diyemiyosun işte :)
öncelikle iaeste bir, fisec iki iaas üçtür gözümde :)
(sonradan ekleme: yok lan best ikidir fisec üçtür iaası salla gitsindir..)

neyse.. bu belgradda nam-ı diğer beyaz şehirde three black catz isimli 2oda bi salondan bozma mütevazi hostel pek güzelmiş :) haha ve dünya küçükmüş ki fisecten birileriyle karşılaştık biz burda...ortamı çok ilginç geldi bana, dünyadan soyutlanmış tiplerle dolu burası, sadece gezme daha doğrusu seyahat odaklı ve bir o kadar da burayı evi bellemiş daimi insanları var sanki.. nebleyim daha önce kaldığım hostellerde bi resmiyet olmasa da bu kadar benimsememişti kimse mekanı :) bi de tabi 2 odalı bi yerde de kalmadıydım hiç








hostelin ayrıntıları, adı Knez Mihajlova olan ana caddenin bi arka sokağından giriliyor, gayet merkezde, temiz, sıcak atmosferden yine bahsetmicem :), ucuz (10€) ,efenim mladen kişisi geldiğiniz gibi bi türk kahvesi yapıyor bu ne misafirperverlik diyor insan akabinde :) girişi bi garip olsa da (külüstür bi asansör ve bakımsız görüntü) güzel yer velhasıl kelam... Trg Republike nin arkasında girilince hemen varılıyor diğer bi tarifi de.. gayet merkezde yani



hostelinden sonra kalemegdanın parkı şahane olan diğer bir konu ,ve burada satranç oynayan amcamlar.. kalemegdan ne dememeli bi türk. heceleyelin ka-le (kale) meg-dan bu da meydan. suriçleri kaleiçleri gibisinden bi yer ama çooook daha bakımlı ve daha büyük ve ortamı daha rahat. herkes kendi halinde.. balkan rahatlığı denebilir mi ki?.. çıplak bi heykel var bi de bu kalemegdanın oralarda. vakti zamanında şehrin kralı mıdır nevi-şahsına münhasır zat-ı diktirtmiş u heykeli ilk başta başka bi yerdeymiş sonradan halk hişşş kardeş bağğyen var tavrına girince kaldırıp tepeye dikmişler şehre gelenleri karşılıyormuş


ilginç gelen başka bir konu ise her tarafta havuz var bu şehirde,çeşmeli fıskıyeli falan.. güzel ibşey istanbula da yapsınlar,her taraftan fışkırsın su. muhtemelen denizleri olmadığındandır diye burun bükebilirim ama kahretsin ki ben de buraya istiyorum. sultanahmete iki tane koymakla bitti sanmasınlar bu işi..


herşey günlük güneşlik neşeli değil tabi bu şehirde, hala buruk bi yüzü var şehrin fakirlikten savaştan kalma ..


sava,tuna, sokak kafeleri , dondurma, soğuk gece sıcak gündüz, sakin deliler, osmanlıyı hissetmek...







niye resim ekleyemiyorum ki... :/





No comments: